Yaklaşık 1500 yıllık geçmişi olan ZİLE'Lİ SANATKARLAR ve ürünleri , tüm Türkiye'ye ismini duyurmalarına rağmen meslekleri yok olma tehlikesi yaşıyor.

"Nevresim Çıktı Mertlik Bozuldu"




               Bu el yapımı, geleneksel yorganların, sanatsal yanı bir yana, en önemli özelliği ise sağlıklı olmalarıdır. Yorganlarda hiçbir zaman elyaf kullanılmıyor. İçlerinde yalnızca yün ve pamuk yer alıyor. Çoğunlukla da pamuk... Bu pamuğun en iyisi "Maydos" pamuğu diye adlandırılıyor ve kullanılıyor. Çanakkale ilinin Maydos ilçesinde yetişen bu pamuk cinsi, yorganın kabarık durması ve motiflerinin göz önüne çıkması için ideal sayılıyor. 
              Yorgan hazırlanırken, ilk işlem olarak, yalnızca çırçır makinesinde çekirdeği ayrılmış olan ham pamuk, yorgancıda "hallaç yayı" denilen geleneksel bir yay ile kabartılıyor, işleniyor. Sonra da, kumaşı ipek yada keten olan yorganın içine dolduruluyor. Yorganın açık olan ağzı dikilerek kapatılıyor. Bu içi pamuklu, işlenmiş yorgan, yorgan sanatkarı için bir ressamın tuvalinden farksızdır artık. 
              Şimdi yorgan sanatçısının, uzun zamandır düşlediği, belki bir yerlerden, belki de eski ustalardan esinlendiği, çoğu zaman rüyalarını süslemiş desenlerini ve motiflerini, eskiz kağıtlarından yorganın üzerine dökmesinin zamanı gelmiştir. İşlenmemiş yorgan, "taksimat" denilen bir işlemle, motifin özelliğine göre kare, dikdörtgen ya da baklava biçiminde eşit dilimlere ayrılır, tebeşirle çizilir. 
               Sonra da motif yorganın üzerine geçirilir. Şimdi günlerce sürecek bir çalışmanın ve emeğin uygulamasına başlanacaktır. Hepsi eşit aralıklarla, durmasızın vurulan iğne darbeleri... 1cm. de 3-4 iğne ve tüm yorgan için milyonlarca fiske... Günden güne şekillenen, yaşamaya başlayan motif demektir bu. Eğer daha özel bir yorgansa, elde yapılmış oyaların kumaşın üzerine adapte edilmesi ile de sürer bu çalışma. Yorgan bittiğinde ise 1 hafta ile 10 gün arasında bir zamanın nasıl geçip gittiğini fark etmemiştir bile yorgan sanatkarı. Bir yorgan sanatçısı yaşadığı duyguları şöyle ifade ediyor ... "Yorgan bittiğinde vitrine asıp uzun süre bakarım ona. Eğer yorgan bana gülümsüyorsa o zaman içimi bir mutluluk sarar. Ruhuma huzur dolar... Bazen günlerce haftalarca o yorganı seyrederim"... diyor. Ama bazen buna fırsatı kalmıyor. Çünkü yorgan ya ısmarlamadır ya da alıcısı çıkıp geliveriyor birden.Films and Shows: Yeni sahibi ile 40-50 yıllık bir serüven yaşayacak olan yorgan çıkıp gidiyor yorgancının dükkanından. O anı yaşayan yorgancı ustası duygularını şöyle dile getiriyor : "Değerini bilen severek alan bir kişiye gittiyse üzülmem" diyor. 
                Yorgan sanatçılarını yetiştiren bir okul yok... Çırak, kalfa, usta usulüyle yetişiyorlar. Günden güne el yapımı yorganları ile birlikte azalıyorlar. Artık sokak aralarında renk cümbüşü yorganlarla süslü, bakanı düşler alemine taşıyan vitrinler yok. Gözlüğü burnunun ucuna düşmüş, oturmuş yere, almış kırmızı saten yorganı dizlerinin üzerine, elinde iğne huşu içinde yorgan diken yorgancı da yok. Semtleri arşınladığınızda bir yorgancı dükkanına ancak rastlayabiliyorsunuz. Burada da ana meslek yorgancılığın çok az yapıldığını daha çok kumaş konfeksiyon işlerine geçildiğini görüyorsunuz. 
                 Bu konuda yorgancılar ortak görüşlerini "Nevresim çıktı mertlik bozuldu" şeklinde dile etirmektedirler. Yorgancılık mesleği ile uğraşan esnafın azalan iş hacmi dolayısı ile dükkan kiralarını bile ödemekte güçlük çektiklerini, kazanç sağlamayan bir meslek haline dönüştüğü için yetiştirecek çırak bulamadıklarını bu nedenle halihazırdaki nesilden sonra bu mesleğin tamamen yok olacağını dile getirmektedirler.
                Nevresim ve elyaf piyasaya çıktığından beri geleneksel Türk yorgancılığı kan kaybetmektedir. Geleneksel Türk yorganlarında Yün yada pamuk kullanılmaktadır. Son derece sağlıklı olan bu maddeler doğadan elde edilmektedir. Oysa kimyasal bir ürün olan elyafın ne derece sağlıklı olduğu tartışma konusudur. Efsanelerden, minyatürlere; atasözlerinden atasözlerinden türkülere kadar konu olmuş, Türk geleneğinde evliliğin ve mutluluğun sembolü haline gelmiş, motiflerinde yüzyıllardır geleneksel Türk zarafetini ve inceliğini yansıtan el yapımı yorganlar az da olsa hala yaşıyor. İstenildiğinde, hala o ince sanatın güzelliğini ve sıcaklığını hissetmesi mümkün insanların....